Kayıtlar

Kültürleşme Nedir ?

 Kültürleşme, farklı kültürlere sahip grupların sürekli ve doğrudan bir ilişki içerisinde olmaları durumunda her iki grubun ya da daha fazla sayıda grubun orijinal kültürel özelliklerinde değişikliklerin ortaya çıkması durumudur. Kültürleşmenin en yaygın nedenlerinden birisi göçlerdir. Kültürleşme süreci, iki kültürün etkileşime girmesi ile başlar. Bu etkileşim sonucunda, her iki kültür de birbirinden etkilenerek değişime uğrar. Kültürleşme, bireysel, grupsal ve toplumsal düzeyde gerçekleşebilir. Bireysel düzeyde kültürleşme, bir bireyin yeni bir kültüre uyum sağlaması sürecidir. Bu süreç, bireyin yeni kültürün değerlerini, normlarını, davranışlarını ve geleneklerini öğrenmesini ve benimsemesini gerektirir. Grup düzeyinde kültürleşme, iki farklı kültürün bir arada yaşaması ve etkileşime girmesi sonucunda, her iki kültürün de değişime uğraması sürecidir. Bu süreç, sosyal yapı, kurum ve kültürel pratiklerde değişikliklere neden olabilir. Toplumsal düzeyde kültürleşme, farklı kültürle...

Umberto Eco'ya Göre Gösterge Süreci

 Umberto Eco, gösterge kavramını, Saussure, Peirce ve Barthes'in gösterge kavramlarından farklı olarak, göstergelerin ve göstergelerin oluşturduğu sistemlerin yorumlanmasına odaklanarak geliştirir. Eco'ya göre, göstergeler, yalnızca gösteren ve gösterilen arasındaki ilişkiyle değil, aynı zamanda göstergenin yorumlayıcısı tarafından yapılan çıkarımlarla da anlam kazanır. Eco, göstergeleri üç kategoriye ayırır: Göstergeler: Göstergeler, gösteren ve gösterilen arasındaki ilişkiden kaynaklanan anlamları olan göstergelerdir. Örneğin, "ağaç" sözcüğü, ağaç kavramına işaret eden bir göstergedir. İşaretler: İşaretler, gösteren ve gösterilen arasındaki ilişkiden kaynaklanan anlamların yanı sıra, göstergenin yorumlayıcısı tarafından yapılan çıkarımlarla da anlam kazanan göstergelerdir. Örneğin, bir trafik işareti, kırmızı rengi ile "dur" anlamını ifade eder. Ancak, bu anlam, göstergenin yorumlayıcısı tarafından yapılan çıkarımlarla da desteklenir. Örneğin, kırmızı reng...

Roland Barthes'a Göre Gösterge Süreci

 Roland Barthes, gösterge kavramını, Saussure ve Peirce'in gösterge kavramlarından farklı olarak, yalnızca dilsel göstergeleri değil, tüm göstergeleri kapsayacak şekilde genişletir. Barthes'e göre, gösterge, gösteren ve gösterilen olmak üzere iki temel bileşenden oluşur. Gösteren, bir ses, bir görüntü, bir hareket veya başka bir fiziksel nesnedir. Gösterilen ise, gösterenin işaret ettiği kavram, nesne veya durumdur. Barthes, gösteren ve gösterilen arasındaki ilişkiyi, Saussure'ün "dışsal bağlantı" olarak adlandırdığı ilişkiden farklı olarak, "içesel bağlantı" olarak adlandırır. Barthes'e göre, gösteren ve gösterilen arasındaki ilişki, toplumsal sözleşmeyle değil, kültürel kodlarla belirlenir. Barthes, göstergeleri iki kategoriye ayırır: Düzanlam: Düz anlam, gösteren ve gösterilen arasındaki doğal veya zorunlu ilişkiden kaynaklanan anlamdır. Örneğin, "ağaç" sözcüğünün düz anlamı, ağaç kavramıdır. Yananlam: Yananlam, gösteren ve gösterilen ar...

Charles Sanders Peirce Göre Gösterge Süreci

Charles Sanders Peirce, gösterge kavramına ilişkin bir teori geliştirmiştir. Peirce'e göre, gösterge, bir nesnenin veya kavramın yerini alan herhangi bir şeydir. Göstergeler, üç temel bileşenden oluşur: Representamen: Göstergenin kendisidir. Örneğin, bir sözcük, bir resim veya bir jest temsilendir. Object: Göstergenin işaret ettiği nesnedir veya kavramdır. Örneğin, "ağaç" sözcüğünün nesnesi ağaçtır. Interpretant: Göstergeyi gören veya duyan kişinin zihninde oluşturduğu anlamdır. Örneğin, "ağaç" sözcüğünün interpretantı, ağacın bir bitki türü, bir canlı organizma olduğudur. Peirce, göstergeleri üç kategoriye ayırır: İkon: Göstergenin nesnesi ile fiziksel bir benzerliği olan göstergelerdir. Örneğin, bir fotoğraf, bir ikondur. Endikasyon: Göstergenin nesnesi ile bir neden-sonuç ilişkisi olan göstergelerdir. Örneğin, duman, ateş endikasyonudur. Sembolik: Göstergenin nesnesi ile bir toplumsal sözleşme ile ilişkili olan göstergelerdir. Örneğin, "ağaç" sözcüğ...

Saussure'ye göre gösterge kavramı

 Ferdinand de Saussure, dilbilim alanındaki çalışmalarıyla modern dilbilim kuramının temellerini atan bir dilbilimcidir. Saussure'ün gösterge kavramı, dilbilim ve göstergebilim alanında önemli bir yere sahiptir. Saussure'e göre, gösterge, gösteren ve gösterilen olmak üzere iki temel bileşenden oluşur. Gösteren, bir ses, bir görüntü, bir hareket veya başka bir fiziksel nesnedir. Gösterilen ise, gösterenin işaret ettiği kavram, nesne veya durumdur. Saussure, gösteren ve gösterilen arasındaki ilişkiyi, dilbilimde "dışsal bağlantı" olarak adlandırır. Bu bağlantı, doğal veya zorunlu bir ilişki değildir. Örneğin, "ağaç" sözcüğü, ağaç kavramıyla dışsal bir bağlantıyla ilişkilidir. Bu bağlantı, dil topluluğu tarafından kabul edilmiş ve yerleşmiştir. Saussure'e göre, gösterge, bir toplumda ortak olarak paylaşılan bir anlama sahiptir. Bu anlam, dil topluluğunun deneyimleri ve kültürel değerleriyle şekillenir. Saussure'ün gösterge kavramı, dilbilim alanındaki b...

Chicago okulu

Chicago Okulu, 20. yüzyılın başlarında Chicago Üniversitesi'nde ortaya çıkan bir sosyoloji okuludur. Bu okul, kentsel yaşam ve toplumu, doğal bir ekosisteme benzer şekilde inceleyen bir kentsel ekolojik kuram geliştirmiştir. Bu kurama göre, kentler, çeşitli insan topluluklarından oluşan karmaşık organizmalardır. Bu topluluklar, rekabet, işbirliği ve uyum gibi ekolojik süreçler tarafından şekillendirilir. Chicago Okulu'nun kentsel ekolojik kuramı, kentsel yaşam ve toplumu anlamamıza yardımcı olan önemli bir kavramsal çerçevedir. Bu kuram, kentsel değişimi, kentsel sorunları ve kentsel planlamayı açıklamak için kullanılmıştır. Chicago Okulu'nun kentsel ekolojik kuramının temel kavramları şunlardır: Ekolojik rekabet: Kentsel alandaki farklı topluluklar, kaynaklar için rekabet eder. Bu rekabet, toplulukların yerleşim yerlerini, faaliyetlerini ve kültürlerini şekillendirir. Ekolojik işbirliği: Kentsel alandaki farklı topluluklar, birbirlerine fayda sağlayan ilişkiler kurabilir. ...